AYDIN ÇIKIŞLI UÇAKLI MARDİN-ŞANLIURFA-
GÖBEKLİTEPE-GAZİANTEP TURU
Gaziantep - Halfeti - Harran - Şanlıurfa-Balıklıgöl - Göbeklitepe - Kasımiye Medresesi - Dayrülzafaran Manastırı - Mardin-Midyat - Mor Gabriel Manastırı - Beyaz Su - Dara Ören Yeri - Mardin sokakları
Medeniyetlerin İzinde Bir Masal
1. GÜN
Siz değerli öğrencilerle sabah Adnan Menderes Havalimanı iç hatlar terminalinde buluşup, Gaziantep uçağı için Check In işlemlerimizi yapıyoruz. GAZİANTEP HAVALİMANINA GİTİŞ YAKLAŞIMLARIMIZI GAZİANTEP HAKKINDA BEKLİYORUZ. Lezzetli kahvaltımızın ardından Gaziantep de Şahinbey Milli Mücadele Müzesi ile gezimize başlıyoruz. Anteplilerin, İngiliz ve Fransız işgaline karşı kahramanca yürüttüğü ve "Gazi" unvanını aldığı savunma destanı anlatılıyor. Şahinbey Belediyesince restore edilen müzede, 12 odalı, livaslı, kastel ve 1100 metrekarelik mağara yer almaktadır. O dönemdeki yaşantının sergilendiği mağarada şehir içinde kullanılan tabanca, tüfek, kılıç, kama, et bölümü, kazma, kürek ve nacak gibi tarihi eşya da yer alıyor. ve Bakırcılar Çarşısına doğru ilerliyoruz. Dileyen öğrenciler, Gaziantep Kalesini gezebilecekler, dileyen öğrencilerin alışverişlerini yapabilmek, katmerin tadına bakabilmek ve Tahmis kahvesini içebilmek için serbest süre kalabilirler. Serbest zamanların ardından Zeugma Müzesine doğru hareket ediyoruz. Gaziantep'in Nizip ilçesi, Belkıs Köyü'nde, Fırat Nehri'nin doğusunda yer alan Zeugma, M.Ö. 300 civarında Büyük İskender'in generallerinden Seleukos Nikator tarafından kurulmuş antik bir şehir. Roma döneminde kalan mozaikleri ile dünyaca ünlü olan Zeugma'daki kalıntıların önemli bir bölümü yapılan çalışmalarla kurtarılırken kent villaları ve çarşıların bulunduğu alan ne yazık ki Birecik Barajı'nın suları altında kaldı. Arkeolojik buluntular, Yunan ve İran kültürlerinin devamında Zeugma'nın önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Özellikle Roma döneminde Zeugma Antik Kenti'nin sanat ve mimari açıdan zengin villaları süsleyen mozaikleri yoluna kadar ulaşmayı başarmış. Bunların en önemlisi de adı Zeugma ile özdeşleşen 'Çingene Kızı' mozaiği…Biz de evlerin tabanlarını süsleyen bu mozaikleri ve hikayelerini dinleyerek en sonda da Çingene Kızı mozaiğini görerek müzemizden ayrılıyoruz ve Halfeti'ye doğru yola çıkıyoruz. Ulaşımın karadan kesildiği cami minaresinin geçmiş hayatı hatırlattığı Savaşan Köyü'ne keyifli bir teken turu ile ulaşıyoruz. Köyün başlangıcında suyun içindeki caminin minaresini görüyoruz. Savaşan Köyü'nün hikayesi dinlendikten sonra baraj gölü üzerinde keyifle geri dönüyoruz. Serbest zamanda dileyen öğrenciler asmalı köprüde yürüyüş yapabilir ve alışverişlerini de yapabilirler. Burada Fırat nehrinde yetişen chaut balığından oluşan yemek yemeğimiz de çıktıktan sonra Urfa ya doğru ilerleyerek Harran Üniversitesine doğru yönümüzü çeviriyoruz. durağımız Harran Ovası , Harran Üniversitesi ve Harran Konik Evler olacaktır.UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bulunan Şanlıurfa'nın tarihi Harran ilçesindeki yaklaşık 250 yıllık konik kubbeli evler, mimari yapısı ve özellikleriyle yönetimini kendine hayran bırakıyor. Yüksekliği bulunan 5 metreye varan ve 30-40 tuğla diziyle örülerek inşa edilen evler, içeriden ve dışarıdaki balçıkla sıvanması sayesinde varlıklarını sürdürebildikleri kadar dayanır. Harran Üniversitesi ve Ulu Cami hakkında bilgi verdikten sonra Harran Evlerinde alacağımız zamanda çaylarımızı içip, yöresel kıyafetler giyerek geçirebileceğimiz keyifli zamanlardan sonra Şanlıurfa merkezdeki otelimize geçiyoruz. Dileyen öğrencilerle yemekli gecesine katılıyoruz (ekstra sıra).
2. GÜN
Sabah otelimizde kahvaltımızın ardından Balıklıgöl'e hareket ediyoruz. Balıklıgöl Platosunda Hz. İbrahim'in doğduğu mağarada bulunmaktadır. Balıklıgöl platosunu dediğimiz alanı gezdikten sonra Urfa çarşılarında alacağımız serbest zamanda pul biber, isot, bulgur vs. alışverişlerimizi de kayıtlı Göbeklitepe'ye doğru hareket ediyoruz. İnsanlık tarihi hakkında bilgimizi yeniden düşünmemizi sağlayacak, genel tarih anlayışını ve alınmasını değiştirip, verileri sorgulatacak, bir kısmının raporlarının haberi dahi yoktu bir arkeolojik çalışma 1995 yılından bu yana Urfa Göbeklitepe'de devam ediyor. İnşası Milattan önce 10000 yılına uzanan Göbeklitepe zamanındaki en eski ve en büyük ibadet merkezi olarak biliniyor. İnşa edilmesinden 1000 yıl sonra üstleri insanlar tarafından kapatılarak gömülen bu tapınaklar yeniden gün ışığına çıkıyor. Bizde çıkışa kadar ortaya çıkan kısmı bölüm fotoğraf çekimlerimizi fotoğrafları Mardin'e doğru yönümüzü çeviriyoruz. Mardin'de alacağımız öğle yemeğimizin ardından Mardin'i gezmeye başlıyoruz. Kasımiye Medresesi, Dayrülzafaran Manastırı ve Mardin sokakları, kiliseleri, mimarileri, ovaları ile taş diyarların şehri...Medeniyetlerin buluştuğu yer. Bizi daha girer girmez büyüyecek olan şehirde ilk durağımız Kasımiye Medresesi. Günümüze kadar mükemmel yapısıyla ayakta kalabilen medresenin yapımına Artuklu Dönemi'nde başlanmış ve Akkoyunlu Hükümdarı Cihangiroğlu Kasım Padişah döneminde 1457-1502 yıllarında tamamlanmıştır. Mardin yapılarının en büyüklerindendir. Detaylı gezip muhteşem fotoğraflarımızı çektikten sonra Dayrülzafaran Manastırına geçiyoruz. Mardin Ovasına hakim bir konumda bulunan Süryani Manastırı üç kattan oluşur. Manastır, MÖ Güneş Tapınağı, daha sonra Romalılar tarafından kale olarak kullanılan bir kompleks üzerine inşa edilmiştir. Romalılar bölgeden çekilince Aziz Şleymun'un bazı azizlerin kemiklerini buraya getirterek kaleyi manastıra çevirdi. Burada Süryaniler hakkında bilgi aldıktan sonra akşam yemeği ve konaklama için otelimize hareket ediyoruz.
3. GÜN
Sabah otelimizde kahvaltımızın ardından Midyat'a doğru hareket ediyoruz. İlk olarak Konuk Evini gezip , Süryani yapımı gümüş takılar , şarap , parfüm gibi hediyelikler , alışverişlerimizi listeledikten sonra da Mor Gabriel Manastırına hareket ediyoruz. Manastır, Süryani Kadim Cemaati'nin ünlü ve büyük yapıtlarından biridir. Meşe ağaçları ile kaplı yüksekçe bir tepede yapılmıştır. Manastırdaki görevliler eşliğinde sırasıyla sona gezeceğimiz manastırın ardından Nüsaybin yolu üzerinde bulunan Beyaz Su ya doğru ilerliyoruz. Buz gibi suların içinde alacağınız öğle yemeğinde yöresel kebap ürünlerinden hangisini isterseniz alabilirsiniz. Ardından Dara Ören'e ulaşıyoruz. Eski Mezopotamya'nın en önemli kentlerinden biri olan Dara, bugün küçük bir köy yerleşmesi haline gelen Kalınlıklar arasında büyük kesme taşlar ve sikkelerden Dara'nın geçmişte büyük ve saklanmayan yapılara ve zengin hazinelere sahip olduğu anlaşılmaktadır. Dara kentinin büyük bir bölümü ise hala toprağın altındadır. İzmir'deki Efes Kenti kadar paha biçilemez olarak tarif edilen Dara Ören Yeri, üç farklı dinin ortak noktasında buluştuğu devasa bir Nekropol'e de sahiptir. Mezopotamya'nın en önemli bilgilerinin biri olduğu düşünülüyordu Dara Ören Yeri, bugün Oğuz köyü ile iç geçmişini okuyabilir. Köy evlerinin altında su sarnıçlarını, Nekropol uyarısını gezdikten sonra Mardin merkezine geliyoruz. Akşam uçağı saatimize kadar Mardin sokaklarında serbest zamanımızı alıyoruz. Bölgeye ait sarı kalker taşlarından yapılan şehir Orta Çağ görüntüsüne bürünen Tarihi Mardin Evleri, adeta bir sanat eseridir. Mazı Dağı'nın eteklerinde konumlandırılmış bu açık hava müzesini andıran evlerin oluşturduğu görüntüleri büyütecek. Sabun, badem şekeri alışverişlerimizi kaydediyoruz, tarihi sokak aralarında keyifle gezdikten sonra havalimanına hareket ediyoruz. İzmir için Sun Express havayollarına ait uçaklarımıza Check In işlemlerimizi verdikten sonra İzmir Havalimanında bir dahaki Fibar Tur seyahatinde buluşabilmek üzere ayrılıyoruz.
